“En İyisini Dilemek ama En Kötüsüne Hazırlıklı Olmak Zorundayız”

“En İyisini Dilemek ama En Kötüsüne Hazırlıklı Olmak Zorundayız”

Dünyada bugüne kadar görülen salgınlar içerisinde bulaş hızı ve ölüm oranı açısından en tehlikeli salgın hastalıklardan birisi bugün karşımızdadır.

Koronavirüs yani COVID-19 salgın hastalığının nasıl ilerleyeceği hakkında veya etkilerinin boyutu konusunda çok güvenilir tahminler yapmaya yetecek veriler şu an için elimizde yoktur. Bu salgın dolayısıyla ilk olarak hedefimiz; hastalığın yayılmasını önlemek için elimizden geleni yapmak ve bu hastalığa yakalanmış olan insanlarımızı, koronavirüse yakalanmamış sağlıklı insanlardan izole etmek koşuluyla tedavi etmektir. Bu hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla, toplumsal ve kişisel olarak karantina tedbirlerinin alınmasını sağlamak ve uygulamasında kararlı bir duruş sergilemek ciddi anlamda önem taşımaktadır.

Salgın süresince halkın sağlığını korumak için uygulanacak olan tedbirlerin, ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatını en derinden etkileyeceğini ve bu konuda tehditler yaratacağını öngörebiliyoruz. Bu salgın hastalığın Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yaşamında yaratması muhtemel olan etkilerini azaltmak amacıyla bir yol haritası hazırlanmasına yardımcı olmak için kurumlar olarak üzerimize düşeni yapmak üzere çalışmalarımızı sağlamaktayız.

Dünya Sağlık Örgütü yani WHO dünyada ilk kez 31 Aralık 2019’da Çin’in Wuhan eyaletinde tanımlanamayan zatürre vakalarının görüldüğünü raporlamıştır. 7 Ocak 2020 tarihinde ise Wuhan’da görülen vakaların kaynağının yeni bir tür Koronavirüs olduğu belirtilmiştir ve 13 Ocak 2020’de bu salgın hastalık ilk kez bir başka ülkeye sıçramıştır.

COVID-19 Koronavirüs hastalığı, yayılma hızı, kalıcı izleri (morbidite) ve öldürücülük (mortalite) oranı bugüne kadar en yüksek olan hastalıklardan birisi durumundadır. Hastalık bu özelliklerinden dolayı tüm dünyaya büyük bir hızla yayılmış ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020’ta global bir “Pandemi” olarak ilan edilmiştir.

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, 23 Mart 2020’ta yaptığı konuşmasında, Hacettepe Üniversitesi içerisinde kurulmuş olan Aşı Enstitüsü’nün Koronavirüse karşı aşı geliştirilmesi amacıyla Türkiye’de 6 üniversite ve merkezle(Hacettepe, Erciyes, Ankara Üniversitesi, Kanser Araştırma Enstitüsü, TÜBİTAK MAM, Acıbadem) iletişime geçtiğini ve bu konuda finansal desteğin Maliye Bakanlığı tarafından sağlanacağını belirtmiştir.

Covid-19(Koronavirüs) ve Tekstil

Bu salgın hastalık ülkelerin bugününü de yarınını da ipotek altına almış durumdadır. Bu durumdan ilk önce en az hasarla çıkabilecek ülkeler, salgının etkilerini yok etmek amacıyla en radikal kararları alabilen,ve tüm alanlar üzerinde tasarruf ve özveride bulunarak salgınla mücadeleyle alakalı tüm kesimlerin doğru ve adil bir biçimde finansmanını sağlayabilmek amacıyla tüm kaynaklarını kullanabilen ülkeler olacaktır.

Koronavirüsün ortaya çıkmış olduğu Wuhan- Çin’de hazır giyim tekstil üretimi yapan bazı perakendecilerin, tahmini olarak 2 milyar dolara varan yeni siparişlerden dolayı üretimin Türkiye’ye kaydırılması hakkında görüşmelerde bulundukları bildirilmiştir. Yetkili kuruluşlar bu salgın virüsün yayılmasını önlemeye çalışır iken , fazla sayıda fabrika uzun bir süre üretimi durdurmaya yönelmiştir. Çin’deki üretimin gecikme ihtimaline karşın ise , bir yedek plan olarak, Polonya moda tasarım firması olan LLP, Türkiye, Bangladeş ve Vietnam’daki bazı fabrikalar ile farklı farklı görüşmeler yaptığını bildirdi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği başkanı Hadi Karasu, satın alma müdürleri ve tasarımcıların, Koronavirüsü endişesinden dolayı ve seyahat kısıtlamaları yüzünden Çin’e gidemediklerini söyleyerek bazı tanınmış markaların, yeni sezon üretimlerinin de Türkiye’de yapılmasını konuşmaya başlamış olduklarını söyledi.

Çin’de yaklaşık 170 milyar dolar tekstil ihracatı olduğunu söyleyen Karasu,“Hesaplamalarımıza göre, başlangıçta siparişlerin yaklaşık yüzde 1’i olan 2 milyar dolarlık bölüm Türkiye’ye kayacak” dedi.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği başkanı Mustafa Gültepe ise, sektörde ek sipariş alma kapasitesine sahip olunduğunu bu sebeple de hem yeni hem de eski müşterilerin sürekli artan taleplerinin karşılanabileceğini söyleyerek bu virüs salgınının etkisinin 5-6 ay daha devam edeceğini, Çin’den önemli bir sipariş kayması olacağını ve bunun mayıs ayında ortaya çıkacağını dile getirdi.

 

Bir önceki yazımıza https://www.zuhre.com.tr/blog/icerik/zuhre-2020-ilkbahar-yaz-koleksiyonunda-hangi-renkleri-goruyoruz linkinden ulaşabilirsiniz.

Etiketler: corona,corona virüs,evde kal
Nisan 20, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR